Türkiye yeni bir ufka yelken açtı.
Evet ile birtakım ağırlıklarından kurtuldu. Açıldığı yeni ufuklarda hızla yol alma kabiliyeti ile hem yepyeni nimetlerle hem de yepyeni tehlikelerle karşı karşıya gelinecek.
Öncelikle yönetim biçimi olarak tercih edilen demokrasinin gereği, sandıktan çıkan sonuca saygı duyulması ve hazımsızlıktan kaçınılması gerektiğini hatırlatmak gerek. Bu hatırlatma Türkiye’de var olduğu varsayılan parlamenter sistemi bugüne kadar aklı selimle yürütmeyip, halkın tercihlerini kanırtan zihniyetedir. Yoksa güdümlü parlamenter sistemden nemalanan dışsal yapıların bu sonucu hazmetmesini, en azından kısa vadede ummak tam bir saflık olur.
Bu sonuçla siyasetin yeniden şekilleneceği açıktır. Geçiş sürecinden sonra yürüyüşü yalpalayan hiç kimse artık ülkenin geleceğinde kolay kolay belirleyici olamayacaktır.
………………
2019’a kadar siyasetin tam bir arınma süreci yaşayacağını öngörmek falcılık olmasa gerekir. Bu önemli ve kayıtsız kalınamayacak bir beklentidir. Düne kadar verdikleri mücadelelere sırt çevirip bugün sıfırlananlar ve onların referansları da artık bu ülkenin geleceği olmamalıdır. Bu ülkenin geleceği; hakkın ve halkın sesini duyabilen vizyonu açık siyasetçilerin elinde şekillenmelidir.
Dünyanın her yerinde refah seviyesi artışı, siyasetçilerin yelkenini dolduran en önemli rüzgar olarak görülür. Oysa bu anlayış Türkiye’de böyle işlemiyor. Ülkenin en yüksek ekonomik rantına sahip sahillerimizde, son 15 yılda bu olanakları onlara hazırlayan iktidara tam destek sağlanamaması irdelenmesi gereken bir olgudur.
Bugüne kadar ucu dışarda çeşitli kanallar eliyle sürekli suni karanlıklar içine sokulduğumuz doğrudur. Ancak bundan sonra sırtını halka dayamış siyasetçilerin, bunları ve vesayetçilerini dengelemeye çalışması beyhudedir. Gelecekte seçilip sonrasında bu gibilerle iş tutmaya çalışacak olan Başkanlar hem kendilerini hem de partilerini uçurumdan aşağı atacaklarını bilmelidirler.
…………………
Düne kadar uzlaşma kültürünü hayata aktaramayan parlamentomuzun da önümüzdeki dönemde hızla eski alışkanlıklarından silkelenip halkın ihtiyacı olan kanunların yapımına odaklanması gerekecektir. Bugüne kadar siyaset kulvarlarına sıkışmış kavgalardan dolayı görmeye alışkın olmadığımız, farklı partilerin birlikteliklerinin gelecek dönemlerde parlamentomuzda yaşanmasının önü açılmıştır. Halk, basın, STK’lar, Parlamento bundan böyle yürütmeyi daha sağlıklı yönlendirebilecek ortama kavuşmuştur.
Tüm bunları birer temenni olmaktan çıkaracak düzenlemelerin ise acilen hayata geçirilmesi ve referandum sürecinde görülen tartışmalı alanlara ait düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekecektir. Öncesinde atılacak adımlarla 2019 seçimlerine tam ve donanımlı olarak girmeliyiz.
Bu millet, referandum öncesinde öngörülenden de sağlıklı bir yapıyla Cumhurbaşkanı’nı seçmeyi hak etmiştir.