10.02.2000
Son günlerde ülkemiz gündemini bir kara bulut gibi kaplayan malum terör örgütünün yaptığı iddiasıyla, adıyla müsemma olmayan (Hızbullah) çirkin işler, toplumu özellikle de inanan ve inancını ciddiye alan insanları derinden yaralamıştır. Kamu oyunda gündemi oluşturan unsurlar yakın geçmişte de, kendisini İslam’i dairenin içine katan marjinal unsurların yanlışlarını vesile ederek, İslam ve İslam’a ait değerlere fütursuzca saldırmışlardı. Bu karalamaların tam bir imaj geliştirme çalışmasına dönüştürüldüğü, gayet açık bir şekilde belli olmuştur. Diğer bir deyişle marjinal unsurlar belli bir olgunluğa eriştiğinde patlıyor ve ortaya dökülen cerahat; bütün İslam’i unsurlara karşı teşmil olunacak aşağılama ve getirilecek sınırlamalara meşruiyet kazandıracak bir şekilde, kampanya malzemesine dönüştürülüyordu.
Tercih edilen bu metod yada fırsatçılık, toplumsal barışı hançerlemekte, Türkiye mozaiğinin en belirgin motifi olan İslam motifini biraz daha mahkum duruma sokma çabaları, her seferinde artan güçte bir çaba ve daha güçlü enstrümanları, bu planın uygulayıcı veya fırsatçıları için gerekli kılmaktadır.
Sonuçta gelinen nokta ise ciddi bir vahamet arz etmektedir. Çünkü kainattaki her zerrenin yaratıcısı ve sahibi, mülk mutlak anlamda elinde olan, kendisine döndürüleceğimiz din gününün sahibi, adı her türlü eksiklikten münezzeh, yüce ve anılmaya layık yegane varlık olan ALLAH (CC)’ın adının; birtakım toplum mühendislerince, yukarıda anlatılan sindirme operasyonunun en önemli malzemesi olarak kullanıldığı izlenimini vermektedir.
Dikkat edilmesi gereken konu burasıdır. Bugün dünyada İslam ve terör yanyana gösterilerek yürütülen İslam’ı sindirme çabaları, artık tamamen ustalıkla ve sinsice yürütülen bir haçlı seferine dönüşmüştür. Bu maksatla dünyanın dört bir tarafında, marjinal unsurlar sürekli ajite edilmekte, kendi mevziinde son derece haklı sayılacak fiiller dahi malum yöntemlerle toplum gözünde infiale sebebiyet verecek tarzda sunulmaktadır.
Her gün adını tespih edip yalnızca kendisine secde ettiğimiz yaratıcımızın adının; maksadı dahi belli olmayan bir cinayet şebekesinin adı kullanılarak çirkin bir gerekçeyle zikrediliyor olmasının önüne geçilmesi ve bunun için gayret sarf edilmesi gerekmektedir.
Çünkü ALLAH (CC) ismi dünyanın her yerinde bilinen ve her dinden insan’ın saygı duyduğu bir isimdir. O isme gösterilen saygısızlık O’na ve O’nun bildirdiklerine de saygısızlık olur. En güzel isimler (el-esmâü’l-hüsnâ) Allah’ındır. O halde O’na o güzel isimlerle dua edin. Onun isimleri hakkında eğri yola gidenleri bırakın. Onlar yapmakta olduklarının cezasına çarptırılacaklardır (Araf 180)
O her şeyden haberdardır, “Göklerde ve yerde olanları Allah’ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O’dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O’dur. Bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka O, onlarla beraberdir. Sonra kıyamet günü onlara yaptıklarını haber verecektir. Doğrusu Allah, her şeyi bilendir.” (Mücadele 7)