Rusya Ukrayna savaşı algılar üzerinden tüm hızıyla sürüyor. Vekâlet savaşcısı oluşu gözardı edilip bir kahraman olarak sunulan Zelensky bir tarafta, savaş başlatan kötü bir lider olarak sunulan Putin ise diğer tarafta… Sizce Putin; Ukrayna savaşını başlatırken savaş başlatan bir lider olarak dünyanın gözünde düşeceği durumları hesap etmemiş olabilir mi? Bu savaşın uzamış olmasına, algı oluşturucular doğru bakmamızı da engelliyorlar aslında.
Nasıl mı…
Birincisi tek bir Amerika varmış gibi düşünüyoruz. İkincisi içinde yer alarak desteklediğimiz, görünürde bir avuç insanın yönettiği iletişim unsurlarının gücünü küçümsüyoruz. Üçüncüsü paranın finansal ayak oyunlarıyla yozlaştırılarak bir illüzyon aracı haline sokulduğunun farkında bile değiliz…
Y. N. Harari’nin “21. YY için 21 Ders” kitabı; bir avuç toplum mühendisinin, yol alınmış ve gelişen teknoloji ile dönüşen yaşamlar üzerinden, aslında gelecek yüzyılın büyük dönüşüm haritası gibidir. Kitapta ulusalcı tüm yaklaşımlar, yok edilmesi gereken bir habis olarak değerlendirilmiş ve insanlığın sanal özgürlükler üzerinden gönüllü bir dijital köleliğe razı edildiği yaşam profili çizilmiştir. Trump, Putin, Şi Cinping, Erdoğan gibi dünya ölçeğinde öne çıkan ulusalcı liderler, aleni olarak hedef tahtasına konmuştur.
Biden’in hormonlu galibiyeti ile sonuçlanan ABD’deki iç savaş da Rusya, Çin ve ülkemizdeki hareketlilikler de bu hegamonik kutupların savaşıdır. Yeni dünyacılar, iç savaşı andıran görüntüler eşliğinde ABD’de zor da olsa mevzi bir başarı elde ettikten sonra, düşman olarak tanımladıkları diğer kritik ülkelere yöneldiler. Putin bu gelen tehlikeyi net olarak gördüğü için önüne yem olarak atılan Ukrayna lokmasını hemen kaparak prestij ile somut kazanım arasında bir tercih yaptı. Asıl taktikler ve belki de yeni dünyacıların hiç de beklemediği hamlelerse bundan sonra oluşmaya başladı…
Şu anda savaşın uzamasını herkes Rusya’nın zaafı olarak değerlendiriyor. Oysa, acaba Rusya bu savaşın gerçekten bitmesini istiyor mu diye düşünen pek yok…
Bu pencereden bakıldığında ve yukarıdaki gerçeklik de göz önüne alındığında, Rusya’nın savaşı aslında Yenidünyacı’lar ile kıyasıya sürdürdüğü hemen anlaşılır. Rusya bu savaşın hiç de bitmesinden yana değildir!..
Yenidünyacıların kurgusu; orta ve uzun vadede yaşlanan (yaş ortalaması yükselen) dünyada internet, iletişim, sanal para, otonom araçlar, sanayide otomasyon ve robotlarla şimdiden ön alarak yönetebilecekleri yeni bir kölelik düzeni oluşturmak olarak özetlenebilir. Bunun için ise enerji olmazsa olmazdır. Stradfor’un Kurucu Başkanı George Friedman’da bu gerçeği Gelecek Yüzyıl kitabında özellikle vurgulamıştı…
Anlaşılacağı üzere Rusya; dedeleri 10’lu yaşlarda günde 16 saat çalışarak, yetmemiş kadın gücünü katarak üretmiş Avrupa’yı, bugün konfor ve güvenlik müptelası olmuş, elini sıcak sudan soğuk suya sokamayan şımarık torunlarının yaşam konforları üzerinden sıkıştırıyor…
Batı için enerji yetersizliği demek; üretim (arz) düşüklüğü, enflasyon, resesyon (en az iki çeyrek GSMH’da gerileme), işsizlik ve düşük gelir demektir. Bu olumsuzluklara, yaşlılarına sosyal güvenlik ödemeleri vd destek programlarını da ekleyip öyle bakın. Görüntüde kabarık cüzdanları olan ve omuzlarında yükseldiği sömürgeleri de artık gözünü açmış batı, sizce daha ne kadar bu yeni duruma dayanabilir?..
Rusya, her fırsatta saldırganlığı ve sömürgeciliği ile bugünlere gelmiş batıyı aslında çok fena köşeye sıkıştırmış durumda.
Görünen o ki şu günler Amerikanın Yeni Dünyacılarına yancılık yapan Avrupanın henüz iyi günleri. Önümüzdeki bu kışı nasıl çıkaracaklarını bir sonraki kışlara ise nasıl gireceklerini emin olun kendileri de kara kara düşünüyorlar…
Bu işin bir boyutu. Amerikalı Yenidünyacılar bütün dünyaya barış çubuğu falan uzatmış da değiller. Bilakis özellikle Avrupayı NATO çemberinde sıkıştırarak uzunca bir müddet kendi güvenlik şemsiyesi altında savaşın altına parmağını koymaya mecbur bırakmış ve taraftarlıklarını garanti altına almıştır…
Türkiye’deki muhalefeti şekillendirmek ve iktidara taşımakda, bu bağlamda Yenidünyacı Amerikalıların önemli bir hayali ve beklentisidir. Siyasal zeminde bugüne kadar sağlayamadıkları başarıyı Yenidünyacı Amerikalıların tam desteği ile elde edeceklerini uman, yönetilebilir, farklı yelpazeden vizyondaş hale getirilmiş siyasetçiler bu arada içerde oluşturulmuş durumda.
Ancak yaşananlara ve yaşanacak olanlara, Türkiye ve hinterlantından daha geniş bir perspektiften bakmak zorunlu…
Akdenizdeki enerji kaynaklarının paylaşımı, vekâlet savaşçıları, asıl küresel savaşın ABD ve Çin rekabeti üzerinden okunması gerektiği gibi konular da gelecek yazılarımızın konusu olsun…
HASAN MUSTAFA ARSLAN
(Eylül 2022)
Sayın Arslan; Doğru eleştiri, doğru tespitler ile yapılır. Bu makaledeki yorumunuzun bağlantıları çok isabetli. Nötr perspektif bakış açınız samimi olduğunuzun ispatı. Devamı gelecek makalenizi büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum. Teşekkürler