Yoksa ABD, FETÖ’den sıkıldı mı!

24.12.2016


Rus Elçi suikastinin yankıları sürmeye devam edecek gibi.

Putin’in; “Türk – Rus ilişkileri aksamadan devam etmeli” yönündeki açıklaması, Türk Dış Siyasetçilerine derin bir “ohh” çektirmiş olmalı. Bu denli negatif bir olayın, bir fırsata dönüşmesi kolay kolay denk getirilemez.

Ancak kafamdaki bazı ince sorular, işin bu kadar kolay olmaması gerektiğini de fısıldıyor.

Öyle bir çağdayız ki dezenformasyonun hangisi olduğunu ayırdetmek oldukça zor. Olaydan hemen sonra FETÖ’nün konuşuluyor olması ve bulguların başka bir adrese baktırmayacak kadar aleni olması bazı soru işaretlerini önümüze koyuyor.

Öncelikle Rus – Türk – İran yakınlaşmasının ABD’de nasıl bir etki oluşturacağını tahmin etmek gerekir. ABD’nin olan bitenler karşısında bu kadar soğukkanlı olması tuhaf mı, değil mi!

…………

Dominant bir ülkenin hele hele dış siyasetinde yönetici değişikliği ile aniden dümen kırmasını beklemek son derece yanlıştır. Bu ülke ABD de olsa! Yeni başkanı Trump gibi sıra dışı görünen biri bile olsa kural değişmez.

ABD, Dünyada Müslümanların canını çok fazla acıttığının ve nefret oklarının ABD’ye yöneldiğinin farkında. En son tüm batı cephesinin, Türkiye’de dört koldan giriştiği komploları da başarısız olunca baş aktörler durup düşünme ihtiyacı hissetmiş olmalılar.

…………

Dikkat edin! İngiltere brexit ile batı gemisine “ilk durakta inecek var” dedi. Uzak doğuyla flört eden İngiltere’nin bir bildiği olmalı ya da yeni bir oyun içinde olduğu göz ardı edilmemeli..

ABD, İngiltere’siz yapamaz.

Hele hele ki Kraliçe Elizabeth, “Bana Avrupa ile yola devam etmek için bir tane sebep gösterin” dedikten sonra, sizce ABD; mirasyedi, yaşlı ve tüketim manyağı olmuş Avrupa ile nereye kadar gidebilir!

………….

ABD’nin yerinde olsaydım, Trump’a seçimlerde yaptığı sürprize yakışır bir başlangıç hazırlardım. Dolar ile zaten Avrupa’yı küçülttüler ve dünyaya bir ayar çektiler. Ama yetmez ya da bu kadarla yetinmek olmaz…

Mutlaka yeni başkanın şapkasından birkaç tavşan daha çıkartılmalı…

FETÖ’nün iadesi olabilir mi!

Neden bir sürprizde bu olmasın! Ancak 150 ülkede yapılanmış birinin ipini çekmek o kadar kolay mıdır! Sonuçları nereye varır bilinmez…

Bana bunu düşündürten gelişme, suikastçi polisin 15-16 Temmuz’da iki gün izin alıp Diyarbakır’dan Erbil’e oradan da Ankara’ya ve Diyarbakır’a yaptığı 3.500 km’lik seyahati oldu. Üstelik Rus istihbaratı, eğer doğruysa; Erbil CIA üssü civarında suikastci polisin telefon bağlantısının 7 saat kadar koptuğunu söylüyor.

Bağlantıların bu kadar kolay ve açık olması normal midir!

Koskoca ABD’nin bu kadar kolay deşifre olması olacak şey midir!

Bu garipliğin bana göre tek açıklaması; büyük prestij kaybı yaşayan FETÖ’ye can havliyle ve baskıyla bu cinayet işlettirilmiş olmalı. Rus Türk ilişkileri kazara bozulsaydı sorun yoktu. Ancak bu kadar kör gözüne bir durum karşısında böyle bir beklenti saflık olurdu.

Sonuçta ABD’yi de hedef alan tüm okların FETÖ’yü gösterdiği sırada, görevi devralacak olan yeni ABD başkanına ondan kurtulmanın gerekçeleri sunulmuş oldu.

Karar Trump’ın…

Yalnız böyle bir işlem gerçekleşirse bu iade paketini, Türkiye olarak kabul etmeli miyiz! Orası karışık. Eğer olursa illa bir bedeli olacaktır. Hatta ağır bir karşılık da isteyebilirler. O bedel kesinlikle Türkiye’yi sıkıntıya sokacak bir bedel olmamalı. İlla da bir bedel isterlerse küçük bir jest olabilir ya da paket geri iade edilir. Zira Türkiye bu tür terörist başı paketlerine karşı şerbetli sayılır.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir