15 Temmuz Ahmakları!..

14.7.2017


15 Temmuz’dan sonra ortaya saçılan videolarından birinde Fethullah Gülen, kendisine karşı çıkan Müslümanlar için “ahmaklar” tabirini kullanmıştı. Darbe kalkışmasıyla Türkiye’yi bir gecede allak bullak eden o organizasyonun liderinin bir nedeni olmalı ki kendisine karşı çıkanları böylesi bir ifadeyle tanımlamaya gerekçesi olabilsin.

“Allah’ın, içinizden inanan ve iyi iş yapanlara sözü vardır; öncekilere verdiği gibi o yeri de kesinlikle onlara verecek, razı olduğu dini onlar için kökleştirecek …” (Nur 24/55)

Kendisini ve takipçilerini Allah’ın ayetinin bu kısmındaki vaadinin muhatabı olarak konumlandıran hareketin lideri, herhangi bir Müslümanın, İslam’ı dünyada hakim kılma mücadelesi vermelerine karşı çıkmasını ahmaklık olarak nitelemektedir.

Türkçemizde “Kem aletle Kemâlat olmaz!” diye bir laf vardır. Muazzez bir şeyi; yalanla, dolanla, kişiliksizlikle ve takiyyeyle yüceltebilme olanağı yoktur. Dolayısıyla entrika içinde entrikalarla getirilip ayakta tutulacak olan din, onu getirenlerin dinidir.

Gelelim işin fiili boyutuna…

Burada şu soru akla geliyor.

Askeriyesinin %70’ine, polisine, yargısına, bürokrasisine, meclisine, iktidarına, muhalefetine bir o kadar nüfuz etmiş hareket, darbe yapmaya niye ihtiyaç duyar?

Halkın teveccühünün kazanılması elzemdir de ondan!

Asimetrik harp tekniklerini tüm kademelerde uygulamada mahir hale gelmiş olan hizmetin bunları en ince ayrıntısına kadar düşünememiş, A-B-C planları yapmamış olması olanaksızdır.

Üstelik plan bu kadarla da sınırlı değildir. Kâinat imamı, arz-ın hükümdarlığına soyunduğu için dünyanın tamamında hakimiyet tesis etmeyi hedeflemektedir. O sebeple bir ülkeye tamamen ve meşru olarak hâkim olup yönetimini ele geçirmek çok önemlidir…

……………..

15 Temmuz günü cephede olan darbecilerin hemen tamamı aslında birinci derecede kurban edileceklerden sayılmalıdır!

Bunu nereden çıkardın demeyin…

Yine galatı meşhur bir lafı hatırlayalım. “Darbe önce kendi çocuklarını yer!”

Darbe liderinin A planının; hem önündeki en büyük engel olan uzun adamı kahramanlaştırmamak hem de kendi çocuklarını yememek için, önce onu süfli bir pozisyona sokarak derdest etmek ve sonrasında yargılayarak kendisine bir meşruiyet zemini oluşturmak istemiş olabileceği akla geliyor. Ancak bu yöntem ile günün sonunda halk nezdinde teveccüh kazanmak zahmetli ve riskli bir süreçtir. Üstelik bu yönde birçok hareket başarısız olmuş, her hamlede birçok cephe deşifre olmaya başlamış riskler artmıştır.

Bu durumda B planı bazı radikal yolları akla getirmektedir.

Şöyle bir tahayyül edelim. Meclisini bombalayan, Cumhurbaşkanını derdest eden, halka silah sıkan darbecilerin yönetimi devralıp meşru bir idare sürdürebilmesi mümkün olabilir mi? Böyle bir durum son derece sıkıntı oluşturacak, tepki toplayacak bir süre sonra da yönetilemez bir süreci doğuracaktır.

Oysa ilk hamleden sonra bu bir avuç darbe suçlusu, hemen infaz edilirse topluma hoş görünme olanağı artacaktır. Yani darbe planlayıcısının, birinci adımın kahramanlarını(!) kanatlarının altına alması mümkün değildir. Aksi durumda toplumun kin ve nefreti ile bir yere varılabilmesi olanaklı değildir.

Dolayısıyla şu anda mahkemelerde kendini kahraman sayanların büyük kısmının, eğer darbe başarılı olsaydı harcanacak ilk kurbanlar olacaklarını kesinlikle bilmeleri gerekir.

……………

Asıl ahmaklık ise; Doğu Roma’yı bitiren Türklerden öc almayı hiç unutmamış olanların üstelik kucağındayken, üzerlerinde hakimiyet kurma fırsatının kendilerine verileceğini sanmak olmalıdır. Bir de, İslam adına meşrulaştırdıkları takiyyeyi, batının yiyeceğini ummaktır…

15 Temmuz başarılı olsaydı; eminim ki darbenin lideri kendi çocuklarını yeme planı yaparken, kendisi ve bu ülkenin ekonomisinden aşırdıklarıyla dünyada kurduğu sistem de batının yemi olacaktı. Ülke yönetimiyse, üst akıl tarafından; onlar daha ne olduğunu anlayamadan iktidar olmak için boş kağıda imza atacaklara terkedilip, kendisi de Şerif Hüseyin’in pozisyonuna terk edilecekti…

…………….

Başarısız darbenin ardından bu büyük oyunun perde arkasındaki tüm oyun kurucuları şaşkın.

Nerede hata yaptıklarını aramakla meşguller. Yeni yeni toparlanıyorlar. Türkiye’ye boca etmek için elleriyle oluşturdukları yapının tüm insan unsurları ellerinde patladı.

Başka bahara başka planları belki yaparlar ama bu yapılanmayı nerede nasıl kullanırlar bilinmez.

En son ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey’in; “Emareler Gülen’i işaret ediyor, Türkiye’de yaşanan darbe Türk ordusunun müesses nizamına ait değil” demesi, söz konusu yapının oralarda da karın ağrısı oluşturduğunun açık göstergesi.

………………

Ahmaklık halka halka…

Bir boyutunun da ahiret ile ilgili olacağı açık.

Kur’an’dan en ufak bir sapma karşısında Allah Resulüne dahi yapılan ağır ihtarlar bir yanda, İslam adına alavere dalavere ile yürütülen projeler diğer yanda…

Bunlar mutlaka tartılacaktır. Mert olamayan, yaptıklarını göğsünü gere gere savunamayan, bile bile inkarcılıkta sınır tanımayanların kendi tartılarını şimdiden hesap etmeleri gerekiyor.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir