Üst akıl ve darbe sonrası…

11.9.2016


15 Temmuz’dan kısa bir süre sonra özel bir dostumla yaptığım fikir alışverişinde “üst aklın, Türk toplumunun davranış bilincini test ettiğini ve sonuçlarını kaydettiğini” konuşmuştuk. Darbenin hemen ardından ise basın aracılığı ile “cambaza bak” formülü uygulanarak sonraki aşamalar için adeta narkoz verildiğini de…

İnsanı ve zaaflarını en iyi bilen yaratıcının bize gönderdiği elçisi olan kitabını asırlardır görmezden gelen Müslümanların, kendilerine çeki düzen vermeden bu büyük arenada başarılı olmalarının mümkün olamayacağı çok net… Allah’a yeterince güvenemeden kolay hedeflere odaklanmak insan olmanın doğasında mevcut. Bu engeli aşmadan yola çıkıldığında hüsranı yaşamak kaçınılmaz.

Bedir’de kazanılan mevzi başarının ardından yaşanan Uhud unutulmamalı. Bedir’de müslümanlar zayıf hedefe yönelmişlerdi…

Allah, o iki topluluktan[1] birinin sizin olacağına söz vermişti. Siz, güçsüz olanına hevesleniyordunuz. Allah ise verdiği sözler sebebiyle[2] gerçeği ortaya çıkarmak ve o kafirlerin[3]arkasını kesmek istiyordu. (Enfal 8/7)

Sonrasında Allah’ın yardım ve desteği ile asıl hedefe yani Mekke’nin fethine ulaşılabilmişti.

Bugün de amansız bilek güreşi devam ediyor.

Ülkemizde yaşanan o darbe, bir doğa olayı değildi. Birilerinin ilmek ilmek planladığı, içimizden birilerine verdiği rol ve replikleri tane tane oynattığı bir planın hayata geçirilmesiydi. Buna senaryo diyen aklı evveller bir bakıma haksız değiller. Sadece nasıl bir rolün figüranlığını üstlendiklerinin farkında değiller.

Darbe oyununu kurgulayanlar için planın bittiğini düşünmekse saflık olur. Bunun için büyük fotoğrafı görebilmek, ne ile mücadele edildiğinin farkında olmak gerek.

Üst akıl kim!..

Üst aklın; sahip olduğu teknolojik avantajları, tüm dünyaya kat kat misliyle değerleyip krediler ile borçlandırarak satan ve köleleştirdiklerine göz açtırmak istemeyen sömürgeci zalimlerden başkası olmadığı görülmezse işimiz zor. Üç beş darbeci figüranın etrafında daha çok dolanıp durulur.

Çünkü düne kadar yol keserek ceplerdekine el koyanlar artık bununla yetinemiyor…

Hedef, borçlandırılarak geleceği satın alınan İnsanlığın köleleştirilmesi.

Buna asırlardır dur diyen tek güç ise İslam.

Ümmetin bugüne kadar farkında olmadığı, hatta üst aklın para mekanizmasından güç devşirdiği malum. Yarın ise önündeki hangi havucu tercih edeceği görülecek…

Bir eli faizde, diğer eli Kur’an’ın önüne geçirdikleri atalarının kitaplarında olan Müslümanların, PARA ile daha çook imtihanlarının olacağı kesin…

Bir şey daha kesin.

O da bu dünyada faiz ve faizli işlemleri reddeden yapıların uzun vadede sarsılmadan ayakta kalacağı gerçeği…

Onlar, kurdukları oyunlarını oynadılar. Oyunları, Allah’ın denetimindedir; isterse oyunları dağları yerlerinden kaldırmak için olsun.

Sakın Allah’ın elçilerine verdiği sözden cayacağını sanma. Allah üstündür, hak edildiği kadar ceza verir. (İbrahim 14/46-47)

 

Hasan Mustafa Arslan

[1] Biri Mekke ordusu diğeri ise zayıf bir koruması olan Mekke Ticaret Kervanı

[2] Romalıların galip geleceği gün müminleri mutlu edecek bir gelişmenin daha olacağı sözü (Bkz.: Rum 30/2-6). Mekke’nin fetih edileceği sözü (Bkz.Fetih 48/1-3)

[3] Mekkeli kafirlerin.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir